can fuat gurleselDünya ve Türkiye Ekonomisinde 2019 Beklentileri: Dünya Ekonomisi 2019 Yılında Yumuşak İnişe Geçiyor

Dünya ekonomisinde 2018 yılı küresel krizin ardından 2017 yılı ile birlikte en iyi iki yıldan biri olarak geride kalmaktadır. Dünya ekonomisinde 2019 yılı için genel beklenti ise 2017 ve 2018 yıllarına göre yumuşak bir inişin gerçekleşeceğidir.

 

 

2019 Yılında Dünya Ekonomisinde Yumuşak İniş Bekleniyor      

Dünya ekonomisinde 2017 ve 2018 yıllarında oldukça hızlı büyümeler gerçekleşti. Dünya ekonomisinde %3,5’lara yakın bir büyüme temposuna ulaşıldı. 2019 yılında ise büyümenin bir miktar yavaşlayacağı ve %3,0’ler seviyesinde gerçekleşeceği beklenmektedir. Yavaşlamada küresel korumacılık ve mali sıkılaşma belirleyici olmaktadır. 2019 yılında gelişmiş ve gelişen ülkeler ise %2,1 ve %4,4 ile potansiyellerine yakın büyüyecektir. Dünya ekonomisinde resesyon ve kriz emareleri en azından 2019 ufkunda görülmemektedir.

Dünya Ticaretinde % 5,0 Büyüme Bekleniyor        

Dünya mal ticareti de 2017 ve 2018 yıllarında hızlı büyümeler gerçekleştirdi. 2018 yılında dünya mal ticareti miktar olarak %4,4 büyürken dolar cinsinden değeri %9,0 genişleme göstermektedir. 2019 yılında ise miktar olarak %3,6, değer olarak ise %5,0 büyüme beklentisi bulunmaktadır. Yavaşlamada hem küresel korumacılık hem de ekonomideki yumuşak iniş ile birlikte mal talebindeki sınırlanma etkili olacaktır. Ticarete konu olan mal fiyatlarındaki artış da 2019 yılında çok sınırlı kalacaktır.

Para Politikalarında Sıkılaşma Devam Edecek

2019 yılında küresel para politikalarında belirleyici yine büyük ölçüde FED ve Avrupa Merkez Bankası olacaktır. FED ve AMB piyasaların beklentilerinin tersine 2019 yılında para politikalarında normalleşmeyi sürdürecektir. FED bilançosunu küçültürken, faiz artışlarına da devam edecektir. Avrupa Merkez Bankası da parasal genişlemeye son vermiştir ve olası bir ilk faiz artışı 2019 yılında olabilecektir. İki merkez bankasının politikaları ile küresel mali koşullar sıkılaşmaya, özellikle dolar likiditesi azalmaya devam edecektir. Finansman maliyetleri de artacaktır. Dolar Libor faizleri %3,0 seviyesine ulaşacaktır. 2019 yılında dolar gücünü koruyacaktır. Euro/dolar paritesi de 1,15’lerin etrafından çok uzaklaşamayacaktır.

can fuat gurlesel 74

Emtia Fiyatları Durağan Kalacak                        

Dünya ekonomisi ve ticaretindeki büyüme beklentileri ile finansal sıkılaşma birlikteliğinde emtia fiyatları durağan ve talebe göre aşağı yönlü kalmaya devam edecektir. Metal ve endüstriyel hammadde fiyatları 2017 başında başlayan ve 2018 yılı ortasına kadar süren hızlı artış sonrası 2019 yılında durağan kalacaktır. Gıda fiyatları da uzun süre sonra durağanlaşmakta ve hatta gerilemektedir. Petrol fiyatlarını ise talep kadar, İran’a yaptırımlar ve üretici ülkelerin üretimin sınırlanması üzerindeki uzlaşmaları belirleyecektir. Ancak petrol fiyatları İran’a yeni ve daha sert enerji yaptırımları gelmez ise 70 dolar seviyesine ulaşamayacaktır.

Riskler Ticarette Korumacılık, Anlaşmasız Brexit ve İran’a İlave Yaptırımlar

Küresel ekonomide 2019 yılında yakından izlenecek önemli üç riskin başında ticarette korumacılık gelmektedir. ABD ve Çin mart ayı başına kadar uzlaşma arayışı içinde olacaktır. Eğer uzlaşma olmaz ve ilave koruma önlemleri alınmaya başlanırsa o zaman dünya ekonomisinde yumuşak iniş yerini sert inişe bırakabilecektir. Dünya ekonomisinde büyüme bu senaryo içinde %2,0’lere kadar inebilecektir. Anlaşmasız bir Brexit yaşanması ise İngiltere ekonomisinde küçülme, AB ekonomisinde ise durgunluk yaratarak küresel ekonominin performansını sınırlayacaktır. İran’a şu anda uygulanan sınırlı enerji yaptırımları yerini mayıs ayı başında muafiyetsiz ve daha sert yaptırımlara bırakırsa bu kez petrol fiyatlarında yaşanacak sıçrama ile dünya ekonomisi performansı olumsuz etkilenecektir.        

 

Türkiye Ekonomisinde Dengelenme Kalıcı Küçülmeye Dönebilir

2019 yılı dünya ekonomisi ve ticareti yavaşlamasına rağmen Türkiye için olumlu koşullar sunarken, finansal sıkılaşma koşulları sıkıntı yaratacak gibi gözükmektedir. Bu çerçevede Türkiye ekonomisi 2019 yılında siyasi, dış politik ve jeopolitik gelişmelerin önemli ölçüde etkisi altında kalmaya devam edecektir. Ekonomide ana belirleyici yeni ekonomi programı uygulamaları olacaktır. Yeni ekonomi programı dengelenme, disiplin ve dönüşüm aşamalarını içermekte olup 2019 yılında dengelenme ve mali disiplini öne çıkarmaktadır. Ancak programın bu haliyle sürdürülmesi reel sektör için çok olumlu olmayacaktır.  

2019 Yılında Yeni Ekonomi Programı Sürdürülecek

Bu hedefler doğrultusunda hazırlanan yeni ekonomi programı Türkiye ekonomisi için ana yol gösterici olacaktır. Hükümet hazırlamış olduğu yeni ekonomi programı ile öncelikle ekonomide dengelenmeyi hedeflemekte ve bu amaçla ekonomik büyümeyi 2019 yılında kontrollü olarak yavaşlatmayı planlamaktadır. Bu çerçevede 2019 yılı için %2,3 ekonomik büyüme beklentisi bulunmaktadır. 2019 yılında toplam tüketim harcamalarında büyümenin %3,7’den %1,9’a ineceği öngörülmektedir. Yatırım harcamalarında ise 2018 yılındaki %1,8 büyüme ardından 2019 yılında kamu yatırımlarındaki daralma ile toplam yatırım harcamaları %3,2 küçülecektir.  

Enflasyon ve Dış Ticaret Açığında Gerileme Hedefleniyor  

Yeni ekonomi programı 2019 yılsonu enflasyon hedefini %15,9 olarak belirlemiştir. Kamuda sağlanacak mali disiplin ile bütçe açığı ve milli gelire oranı kontrol altında ve göreceli düşük kalacaktır. 2019 yılında tüm pazarlarımızdaki ekonomik büyümenin yavaşlayacak olması ile petrol ve emtia fiyatlarındaki durağanlaşma beklentileri çerçevesinde ihracat artışı da yavaşlayacaktır. İthalatta ise çok sınırlı bir artış öngörülmektedir. Böylece dış ticaret açığı ve cari açıkta gerileme 2019 yılında da sürecektir.

Merkez Bankası Sıkı Para Politikasını Sürdürecek

Merkez Bankası para politikası 2019 yılında enflasyonu ve finansal istikrarı gözetecektir. Bu çerçevede daha sıkı likidite olanakları ile kredi büyümesi daha da yavaşlayacaktır. Enflasyonda 2019 yılında aşağı yönlü bir eğilim görünmektedir ve döviz kurları ile faizler de buna bağlı olarak gerileyebilecektir.

Ekonomide Dengelenme Kalıcı Küçülmeye Dönebilir

Yeni ekonomi programı 2019 yılında ekonomide dengelenmeyi ve kontrollü bir ekonomik yavaşlamayı öngörmektedir. Ancak diğer yandan reel kesimin artan maliyetlerine ilave olarak borç sorunları ağırlaşırken, reel kesim yeni kredi de bulamamaktadır. Ayrıca daralan iç talep ve zorlaşan dış talep bileşimi reel kesimde hasarın ağırlaşmasına neden olacak gibi görünmektedir. Reel kesimde hasarın ağırlaşması ister istemez bankacılık sektörüne de bulaşacaktır. Böyle bir ortamda uygulanan yeni ekonomi programı ekonomide dengelemeden çok sert ve kalıcı olma olasılığı yüksek bir küçülme getirebilecektir. Böyle bir ortamda Türk Lirası hızla değer kaybederken, faizler ve enflasyon da yeniden yükselmeye başlayacaktır.

Ekonomide Dış Kaynağa, Borçların Yapılandırılmasına ve Yeni Programa İhtiyaç Var  

Yeni ekonomi programının sadece bu içeriği ile sürdürülmesi halinde 2019 yılında reel kesimde ve ekonomide kuvvetli bir küçülme yaşanması kaçınılmazdır. Ekonomide temel ihtiyaç reel kesim borçlarının yeniden yapılandırılması, bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve taze bir dış kaynak girişinin sağlanmasıdır. Ve de tüm bunları içerecek yeni bir ekonomi programının hazırlanarak uygulanmasıdır. Yeni ekonomi programı iç talebi makul seviyede tutarak reel kesimin borçlarını ödemesine olanak vermelidir. Yeni dış kaynak da ilave kredi genişlemesini desteklemelidir. Reel kesimin sıkıntılarını öncelemeyen bir program ekonominin sorunlarını kalıcı olarak çözebilmesi mümkün değildir.

Powered by OrdaSoft!